Minik Meraklı Ressam Leo Ve Renk Perileri

Alya ve Kayıp Rüzgârın Sırrı

Bir zamanlar, dağların eteklerine kurulmuş küçük ve sakin bir köyde, 8 yaşındaki Alya adında bir kız yaşarmış. Alya en çok uçurtma uçurmayı severmiş. Ama bir sabah, köyde tuhaf bir şey olmuş: rüzgâr durmuş. Hem de tamamen!

Ağaçlar kıpırdamamış, değirmen kanatları dönmemiş, duman bile dimdik yukarı çıkmış. Rüzgâr yoksa, uçurtmalar da yok demekti. Alya çok üzülmüş. “Bu işte bir gariplik var,” demiş kendi kendine.

Bir Karar Veriyor

Ertesi gün okuldan sonra Alya, haritasını ve pusulasını çantasına koymuş. Hedefi, köyün kuzeyinde yükselen rüzgârlı tepeye gitmekmiş. Orada yıllardır çalışan eski bir hava gözlem direği varmış. Kimse artık kullanmıyormuş ama dedesi ona küçükken orada rüzgâr ölçümleri yaptıklarını anlatmış.

Tehlikeli Yokuş ve Sıra Dışı İzler

Yokuşu tırmanırken Alya, toprağın üzerinde tuhaf izler görmüş. Büyük bir arabanın izine benziyormuş ama yol oraya kadar gitmiyormuş. “Birileri buraya gizlice gelmiş olabilir,” demiş Alya. Daha dikkatli yürümeye başlamış.

Tepenin zirvesine vardığında, gözlem direğinin tepesinde bir cihazın eksik olduğunu fark etmiş. “Bu… rüzgâr ölçeri çalmışlar!” diye bağırmış. Altında yerde, kırılmış bir çanta ve üzerinde “METEO-Teknik” yazan bir peçete bulmuş.

İpuçlarıyla Dönüş

Alya hemen köye dönüp, belediye başkanına gitmiş. “Rüzgârın neden durduğunu biliyorum!” demiş heyecanla. Başkan önce şaşırmış, sonra Alya’nın gösterdiği kanıtlarla hemen harekete geçmiş. Ertesi sabah gelen ekip, dağlık bölgede gizlice kurulan yeni bir fabrika inşaatına ulaşmış. İnşaat makineleri hava akımını kesiyor, ağaçları da yerinden ediyormuş!

Köy Kazanıyor

İnşaat durdurulmuş, bölge koruma altına alınmış. Rüzgâr yavaş yavaş geri dönmüş. İlk esintide Alya’nın uçurtması gökyüzüne süzülmüş, herkes ona hayranlıkla bakmış.

O günden sonra Alya “Rüzgâr Dedektifi” olarak anılmış ve köyün küçük doğa gözlem kulübü kurulmuş. Üstelik her yıl, rüzgârın geri döndüğü gün, köyde “Uçurtma ve Doğa Günü” kutlanmış.


Gökten üç rüzgâr esmiş; biri Alya’nın saçlarını dalgalandırmış, biri uçurtmasını yükseltmiş, biri de senin yüzüne tatlı tatlı dokunmuş…