Küçük Fenerin Yolculuğu

Küçük Fenerin Yolculuğu

Gökyüzü bulutlarla değil, bir sessizlikle örtülüdür.
Ne kuş uçar, ne rüzgar esmek ister.
Ve su…
Su yalnızca durur.

Ormanın içinde, göl kenarında, tahta bir iskelede unutulmuş bir şey vardır.
Ne bir oyuncak, ne bir eşya.
Bir küçük fener.
Köşeleri biraz kıvrılmış, kâğıdı nemlenmiş. Ama hâlâ dimdik.
Sanki içinde bir “bekleyiş” vardır.
Ne zaman geleceği bilinmeyen bir şeyin bekleyişi…

Zaman geçer.
Göl yüzeyine düşen ay ışığı değişir.
Yaz, sessizce sonbahara döner.
Bir gece, hiç olmayan bir rüzgar gelir.
Hiç gelmemesi gereken bir anda.
Bir dalga kıpırdar.
Ve fener, yerinden ayrılır.

İnsan yoktur.
Yolculuğun başladığını kimse duymaz.
Ama fener artık durmaz.

Su, onu önce nazikçe iter.
Sazlıklardan geçirir.
Göl kenarında salınan yaprakları okşayarak yanından geçer.
Yollar ona açılır; sanki uzun süredir o gelmeyi bekliyordur.

Fener küçük bir çağlayana gelir.
Altı karanlıktır.
Düşmek, belki de her şeyin sonu olabilir.
Ama durmaz.
Korkmaz.
Süzülür… düşer…
Ezilir biraz. Kırışır.
Ama sönmez.

Işığı hâlâ yanar.
Kendi kendini taşıyan, hiçbir şeyi olmadan yürüyen bir hayalin ışığı gibi.

Yol onu ormana götürür.
Yosunların arasında yaşayan hayvanlar görür onu.
Gözlerinde önce merak, sonra umut.
Bir baykuş, sessizce uçar üzerinden.
Bir tilki, fenerin yansımasını patisinde tutmaya çalışır.

Fener durmaz.

Derinlere iner.
Bir vadinin ucunda, yeryüzünün nefes aldığı, görünmeyen bir çatlak vardır.
Küçük bir mağara.
Kapkara.
Soğuk.
İçeri girerken, fenerin alevi bir an titrer.
Ama sönmez.
O titrek ışık, karanlığa bir şekil verir.
Gölgeler duvardan çekilir.
Ve orada —
Bir başka fener.

Ama bu fener yanmamaktadır.
Toz kaplamış.
Buruşmuş.
Bir zamanlar parladığına dair sadece hafif bir his kalmıştır.

Küçük fener, kendi alevinden bir kıvılcım uzatır.
Kıvılcım, sessizce geçer.
Ve ikinci fener yanar.

Karanlık artık ikisini de yutamaz.
Birlikte dışarı çıkarlar.
Ay hala yerinde.
Su hala orada.
Ama şimdi her şey biraz daha canlıdır.

Yol bitmez.
İkinci fener üçüncüye…
Üçüncü dördüncüye…
Işık bulaşır.

Ve gökyüzünde bir şey olur:
Ayın çevresinde dönen,
Geceleri bekleyenlere yön gösteren
Minik ama canlı bir iz belirir.

Kimse neden olduğunu anlamaz.
Ama ormanın her köşesinde,
Derelerin kıyısında,
Küçük ışıklar çoğalır.

Çünkü bir fener, bir başka sönmüş kalbe
Sadece alev değil, umut da verir.


🕯️

Bazı masallar kelime istemez.
Yanan bir ışık yeterlidir.
Ve o ışık bir kez görüldü mü,
Karanlık asla aynı karanlık kalmaz.